Eylül ayının aldatıcı havası, gündüzleri yazdan kalma sıcaklıklar, geceleri ise serin rüzgârlarla karşımıza çıkıyor. İşte bu iklim oyunu, insana önemli bir ders veriyor: “Masum görünümlü grip her an kapınızı çalabilir. Tedbirli olun tedbiri elden bırakmayın” diyor
Kara Güz’ün İlk Misafiri
Çoğu zaman “nasıl geldiyse öyle gider” diye küçümsenen grip, hafife alındığında ciddi sonuçlar doğurabiliyor. Özellikle yaşı ilerlemiş olanlar, kronik hastalıkları bulunanlar için grip, sıradan bir rahatsızlıktan çok daha fazlası oluyor. Bu nedenle tedbir, tedaviden önce gelmeli.
Grip Geçer, Tedbir Kalır
Sağlık otoritelerinin sıkça vurguladığı grip aşısı tam da burada önem kazanıyor. Aşı olmak; bağışıklığı güçlendirmek, vücudu olası salgına karşı hazırlamak demektir. “Benim bünyem kuvvetlidir, bana bir şey olmaz” demek yerine, “önlemimi alayım, hem kendimi hem sevdiklerimi koruyayım” anlayışıyla hareket etmek gerekir. Çünkü grip yalnızca kişiyi değil, çevresini de etkileyen bulaşıcı bir hastalıktır.
Mevsimsel Sınav
Tedbirin yanı sıra basit ama etkili yöntemler de unutulmamalı: Bol sıvı tüketmek, iyi dinlenmek, hijyene dikkat etmek, kalabalık ortamlarda temkinli olmak bu sürecin olmazsa olmazlarıdır. Ağır geçirildiğinde grip, insanın günlerini çalıyor; işinden, gücünden ediyor. Oysa küçük bir dikkat, büyük sıkıntıları önleyebilir.
Hastalık karşısında yakınmak çare değildir. Yapılması gereken; sabırla süreci atlatmak, tedbiri elden bırakmamaktır. Çünkü sağlık, insanın sahip olduğu en büyük sermayedir. Geri kalan her şey bekler; ama sağlık asla beklemez.
Unutmayalım: Grip gelip geçer, ama ihmal edilirse ağırlaşır ve zorluk çıkarır.
Bendeniz:Yusuf Sadık – Eğitimci Yazar-Gazeteci