Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Engin Doğru
Köşe Yazarı
Engin Doğru
 

TURİZMDE YÜKSELEN DEĞER HARŞİT HAVZASI

Ülkemizin yüksek ve çeşitli doğal coğrafya özelliklerine sahip olan İlimiz, jeomorfolojik, klimatik, hidrografik koşullar bakımından zengin bir doğa turizm potansiyeline sahiptir. Bölgenin yükselti kuşakları boyunca değişen klimatik koşullar ve bunun yansıması olarak ortaya çıkan kış sporları bölgenin doğa turizm potansiyelini artırmaktadır.  İklim, yükselti ve tektonik yapıya bağlı olarak gelişen zengin akarsu ağının debisi özellikle yağışlı dönemlerde (ilkbahar) önemli artışlar göstermektedir. Bu dönemde debileri artan akarsular, göller, yapay göl ve göletler su sporları için önemli bir turizm potansiyelini teşkil etmektedirler. Gümüşhane’nin doğal coğrafya kaynaklı turizm potansiyelini ortaya koymak ve sürdürülebilir bir ekonomik kaynak olarak bölgesinin bir havzasında doğa turizm alternatiflerini planlayarak turizme yönelik kararlar geliştirilebilir. Turizm doğal, tarihi ve kültürel miras şehirlere çeşitli imkanlar sunan çok boyutlu bir mefhum olduğu gibi, doğru bir planlamayla ekonomiye hareketlilik ve canlılık kazandıran yerel halkın yaşam kalitesini yükselten bir zenginlik olarak da görülür. İlimizde kültürel, doğal miras ve turizm arasında güçlü bir iş birliği oluşturulması için sayısız fırsatlar bulunmaktadır. Bu bağlamda, Gümüşhane coğrafyasının barındırdığı doğa, tarih ve kültür zenginliği ve çeşitliliği, doğal alanları, anıtsal ya da sivil mimari yapılarını, sanat ürünlerini, kültürel kimlikleri, gelenekleri, somut ve somut olmayan kültür mirasının tüm ürünlerini paylaşmayı ve tanıtmayı, pazarlamayı amaçlayan çalışmalar bir plan dahilinde iddialı bir konuma taşıma hedefi devam etmelidir. Tarih boyunca akarsu boylarında gelişen kentler, bulundukları havzada aynı hayat kaynağından beslenmiş, benzer bir kültür oluşturmuşlardır. Harşit Havzasında küçüklü büyüklü yerleşmeler, bölgede bulunan ortak doğal ve kültürel özellikleri kalkınma aracı olarak kullanmak amacıyla altyapı yatırımları yapmaktadırlar. Havzada bulunan tarihi yapıları, yaylaları, doğal güzellikleri, mağaraları, flora ve faunası, şelale, gölleri ve akarsuları ile başlı başına birer doğa harikası değerleriyle turistik kaynak olarak değerlendirilmelidir. Gümüşhane ili iki havza üzerine kurulmuştur. Havzalardan biri Gümüşhane Merkez İlçesi, Torul ve Kürtün ilçelerini kapsayan Harşit Havzası. Diğeri ise Kelkit, Şiran ve Köse, ilçelerini kapsayan Kelkit Havzasıdır. İlimizin her iki havza içerisinde bulunması coğrafyasının farklılıkları ile bizlere önemli fırsatlar sunarken, özellikle tarihi ve kültürel açıdan zenginlikleri ile yeni yatırım ve iş imkanları, ekonomik kalkınma ve rekabet gücünü artıran seçenekleri de gündeme getirmektedir. Harşit Havzası içinden geçmekte olan Harşit Çayı, Gümüşhane Dağları’nın kuzeydoğuya bakan yamaçlarından doğup, Gümüşhane il merkezinden geçişinden sonra Torul İlçesine geniş bir yatağa ulaşarak devam eder ve Özkürtün Beldesi ile Kürtün, Doğankent ilçelerini geçerek, uzunluğu 143 km olan yolculuğunu tamamlayarak Tirebolu'nun 10 Km doğusundan Karadeniz'e dökülür. Harşit Çayı üzerinde 7 adet enerji üretim amaçlı baraj bulunmakta olup, halen Torul Baraj gölü ve Kürtün Baraj gölünde kafes balıkçılığı üretim yapılmaktadır. İnsanların su kaynaklarına turizm amaçlı yönelmesi, daha çok deniz kıyılarına doğru olmakla birlikte, iç kesimlerdeki göller de insanların eğlenip dinlenmek amaçlı ilgisini her zaman çekmiştir. Göller, suyla ilgili çeşitli eğlendinlen faaliyetlerin (yüzme, sportif balıkçılık, su kayağı, yelken açma, kürek çekme, kano vb.) yapılmasına imkân tanımasının yanı sıra, turizmin geliştiği deniz kıyılarından farklı olarak, sessiz ve sakin bir ortam sunmaktadır. Göl kıyılarında yerleşim birimlerinin sayıca az ve mevcut yerleşmelerinin de daha çok kırsal yerleşmeler olması nedeniyle, göl çevreleri kırsal turizme de uygun yerlerdir. Göl çevreleri yürüyüş, piknik, dinlenme, kamping, manzara, fotoğraf çekme, avcılık gibi çeşitli faaliyetler için uygun ortamlardır. Göllere turizm amaçlı ilginin artması, göl çevrelerinde ulaşım, konaklama ve çeşitli tesislerin yapılarak turizme açılmalarına neden olmaktadır. Göller oluşum şekillerine göre, ender yer şekilleri ve ilgi çekici manzaralar oluşturmaları nedeniyle de turizmin ilgi alanına girmektedir. Buzul gölleri, volkanik göller, baraj gölleri ve heyelan set gölleri turizmde en çok ilgi çeken göller arasındadır. Coğrafi konumlarının yanı sıra, göllerin çeşitli özellikleri de turizme açılmalarında etkilidir. Havzadaki söz konusu turizm kaynakları bölgenin gelişim aksları boyunca turizm koridoru ve eko turizm bölgeleri olacak şekilde ele alınması, bu değerlerin tanıtımı ve pazarlanması, Gümüşhane’nin diğer yörelerinde bulunan turizm potansiyeli olan yerleşmelerin ve diğer alternatif turizm türlerinin faaliyete geçirilmesi ile cazibesi daha da artacaktır. İlimizin her yanına dağılmış durumda bulunan doğa, tarih, yayla, kış ve dağ sporları destinasyonları ile kültürel açıdan önemli yer ve yerleşmelerin tek olarak ele alınmasından çok bunların birbirleriyle entegrasyonu sayesinde daha cazip ve daha güçlü alternatif varış noktaları ile güzergâhlar oluşturulmaya devam edilmelidir. Güçlü bir turizm güzergahı ve bölgesel varış noktası oluşturulması ile bu bölgeler içinde zayıf kalan yerleşmelerin kültür, el sanatları, yeme içme tesisleri ve konaklama imkanları ile güçlenmeleri de sağlanmalıdır. Sahip olduğu doğal kaynakların niteliği ve sunduğu çok çeşitli imkanlarla, Torul Baraj Gölü Harşit Havzasının turizm açısından ne kadar büyük bir potansiyel değer ifade ettiği ortadadır. Torul Baraj Gölü başlı başına bir kaynak değeridir. Ayrıca gölün çevresinde bulunan, Kürtün Baraj Gölü, Limni Gölü Tabiat Parkı ve Çağlayan Dibi Şelalesi Tabiat Parkı, Örümcek Ormanları Tabiat Parkı, Erikbeli Turizm Merkezi, Güvende Yaylası ve Kabaktepe Şehitliği, Karaca Mağarası, İkisu Mağarası, Torul Kalesi Cam Seyir Terası, Zigana Kış Sporları Kayak Merkezi, Zigana Köyü, Çakırgöl Kış Sporları kayak Merkezi, Çataltepe ,Yağmurdere Şehitlikleri,Zigana Yaylası, Kadırga Yaylası, Kazıkbeli Yaylası ile Doğu Karadeniz'i Orta Doğu, Kafkaslar ve İran'a bağlayan tarihi İpek Yolu'nun geçtiği güzergahta yapılmış olan Avrupa’nın en uzun tüneli Zigana Tüneli ile değerini arttırmaktadır. Bu alanlarda gerçekleştirilebilmesi mümkün olan kuş gözlemciliği, yamaç paraşütü, doğa yürüyüşü, dağ bisikleti, eğitim kampçılığı, dağcılık gibi doğa tabanlı turizm etkinlikleri ile yelken, kano, kürek gibi su sporları, sportif olta balıkçılığı, tarım turizmi imkanları ve inanç turizmi turları gibi unsurlar il turizmi açısından önemli bir eksikliği giderecektir. Özellikle akarsuların bulunduğu, ormanlık, kayalık alanlarda oluşturulacak macera oyunları parkurlarına, su faktörüne bağlı faaliyetlerinde eklenmesi ile daha eğlenceli hale getirilerek, heyecan düzeyi yüksek parkurlara dönüştürülebilir. Ayrıca doğa turizminin önemli bir ilgi alanı olan yürüyüş yolları (patikalar), popüler bir turizm etkinliğidir. Her tip turist için uygun bir aktivite olmakla birlikte Gümüşhane oldukça uygun bir coğrafyaya sahiptir.  Günümüzde turistlerin kitle turizminden uzaklaşma eğiliminde oldukları ve bu nedenle tercihlerinin değiştiği görülmektedir. Modern yaşama sahip bireylerin şehir hayatının monotonluğundan, kirliliğinden ve stresinden sıkılması, doğaya özlem duymalarına neden olmaktadır. Bu nedenle hiç şüphesiz turizm pazarı, gittikçe daha yeşil bir pazar haline gelmektedir. Bunlara paralel olarak doğa turizm türlerine karşı ilgi her geçen gün daha da artmaktadır. Gümüşhane’nin sahip olduğu turizm potansiyeli göz önüne alındığında, farklı turizm türleri ile ilgilenen bireylerin beklentilerine cevap verebilecek bir potansiyele sahip olduğu görülmektedir. Günümüzde hala el değmemiş, nispeten bozulmamış ve kirletilmemiş birçok alana sahip olan şehir; dağlar, kanyonlar, şelaleler, mağaralar, yaylalar vb. doğal güzellikleri ile ön plana çıkmaktadır. Gümüşhane’nin doğal ve kültürel kaynaklarının ekonomik değerlere dönüştürülebilmesi için   Sürdürülebilir Turizm Planı’nın hayata geçirilmesi hızlandırılmalı, önümüzdeki yıllarda hazırlanacak yeni planlar ya da revizyonlarda doğa turizmi diğer unsurları da planlara eklenmelidir. Temiz ve sakin doğasıyla, şehir hayatının stresinden uzaklaşarak nefes almak isteyenler için bir liman olma potansiyeline sahip şehrimizin doğal ve tarihi kültürel mirasını turizm vitrinine çıkarmak hedefi ilimizi ziyaret eden yerli ve yabancı turist sayısının artmasına, onlara farklı seçenekler sunulmasına önemli katkı sağlayacaktır.
Ekleme Tarihi: 04 Ekim 2023 - Çarşamba

TURİZMDE YÜKSELEN DEĞER HARŞİT HAVZASI

Ülkemizin yüksek ve çeşitli doğal coğrafya özelliklerine sahip olan İlimiz, jeomorfolojik, klimatik, hidrografik koşullar bakımından zengin bir doğa turizm potansiyeline sahiptir. Bölgenin yükselti kuşakları boyunca değişen klimatik koşullar ve bunun yansıması olarak ortaya çıkan kış sporları bölgenin doğa turizm potansiyelini artırmaktadır. 

İklim, yükselti ve tektonik yapıya bağlı olarak gelişen zengin akarsu ağının debisi özellikle yağışlı dönemlerde (ilkbahar) önemli artışlar göstermektedir. Bu dönemde debileri artan akarsular, göller, yapay göl ve göletler su sporları için önemli bir turizm potansiyelini teşkil etmektedirler. Gümüşhane’nin doğal coğrafya kaynaklı turizm potansiyelini ortaya koymak ve sürdürülebilir bir ekonomik kaynak olarak bölgesinin bir havzasında doğa turizm alternatiflerini planlayarak turizme yönelik kararlar geliştirilebilir.

Turizm doğal, tarihi ve kültürel miras şehirlere çeşitli imkanlar sunan çok boyutlu bir mefhum olduğu gibi, doğru bir planlamayla ekonomiye hareketlilik ve canlılık kazandıran yerel halkın yaşam kalitesini yükselten bir zenginlik olarak da görülür. İlimizde kültürel, doğal miras ve turizm arasında güçlü bir iş birliği oluşturulması için sayısız fırsatlar bulunmaktadır. Bu bağlamda, Gümüşhane coğrafyasının barındırdığı doğa, tarih ve kültür zenginliği ve çeşitliliği, doğal alanları, anıtsal ya da sivil mimari yapılarını, sanat ürünlerini, kültürel kimlikleri, gelenekleri, somut ve somut olmayan kültür mirasının tüm ürünlerini paylaşmayı ve tanıtmayı, pazarlamayı amaçlayan çalışmalar bir plan dahilinde iddialı bir konuma taşıma hedefi devam etmelidir.

Tarih boyunca akarsu boylarında gelişen kentler, bulundukları havzada aynı hayat kaynağından beslenmiş, benzer bir kültür oluşturmuşlardır. Harşit Havzasında küçüklü büyüklü yerleşmeler, bölgede bulunan ortak doğal ve kültürel özellikleri kalkınma aracı olarak kullanmak amacıyla altyapı yatırımları yapmaktadırlar. Havzada bulunan tarihi yapıları, yaylaları, doğal güzellikleri, mağaraları, flora ve faunası, şelale, gölleri ve akarsuları ile başlı başına birer doğa harikası değerleriyle turistik kaynak olarak değerlendirilmelidir.

Gümüşhane ili iki havza üzerine kurulmuştur. Havzalardan biri Gümüşhane Merkez İlçesi, Torul ve Kürtün ilçelerini kapsayan Harşit Havzası. Diğeri ise Kelkit, Şiran ve Köse, ilçelerini kapsayan Kelkit Havzasıdır. İlimizin her iki havza içerisinde bulunması coğrafyasının farklılıkları ile bizlere önemli fırsatlar sunarken, özellikle tarihi ve kültürel açıdan zenginlikleri ile yeni yatırım ve iş imkanları, ekonomik kalkınma ve rekabet gücünü artıran seçenekleri de gündeme getirmektedir. Harşit Havzası içinden geçmekte olan Harşit Çayı, Gümüşhane Dağları’nın kuzeydoğuya bakan yamaçlarından doğup, Gümüşhane il merkezinden geçişinden sonra Torul İlçesine geniş bir yatağa ulaşarak devam eder ve Özkürtün Beldesi ile Kürtün, Doğankent ilçelerini geçerek, uzunluğu 143 km olan yolculuğunu tamamlayarak Tirebolu'nun 10 Km doğusundan Karadeniz'e dökülür. Harşit Çayı üzerinde 7 adet enerji üretim amaçlı baraj bulunmakta olup, halen Torul Baraj gölü ve Kürtün Baraj gölünde kafes balıkçılığı üretim yapılmaktadır.

İnsanların su kaynaklarına turizm amaçlı yönelmesi, daha çok deniz kıyılarına doğru olmakla birlikte, iç kesimlerdeki göller de insanların eğlenip dinlenmek amaçlı ilgisini her zaman çekmiştir. Göller, suyla ilgili çeşitli eğlendinlen faaliyetlerin (yüzme, sportif balıkçılık, su kayağı, yelken açma, kürek çekme, kano vb.) yapılmasına imkân tanımasının yanı sıra, turizmin geliştiği deniz kıyılarından farklı olarak, sessiz ve sakin bir ortam sunmaktadır. Göl kıyılarında yerleşim birimlerinin sayıca az ve mevcut yerleşmelerinin de daha çok kırsal yerleşmeler olması nedeniyle, göl çevreleri kırsal turizme de uygun yerlerdir. Göl çevreleri yürüyüş, piknik, dinlenme, kamping, manzara, fotoğraf çekme, avcılık gibi çeşitli faaliyetler için uygun ortamlardır. Göllere turizm amaçlı ilginin artması, göl çevrelerinde ulaşım, konaklama ve çeşitli tesislerin yapılarak turizme açılmalarına neden olmaktadır. Göller oluşum şekillerine göre, ender yer şekilleri ve ilgi çekici manzaralar oluşturmaları nedeniyle de turizmin ilgi alanına girmektedir. Buzul gölleri, volkanik göller, baraj gölleri ve heyelan set gölleri turizmde en çok ilgi çeken göller arasındadır. Coğrafi konumlarının yanı sıra, göllerin çeşitli özellikleri de turizme açılmalarında etkilidir.

Havzadaki söz konusu turizm kaynakları bölgenin gelişim aksları boyunca turizm koridoru ve eko turizm bölgeleri olacak şekilde ele alınması, bu değerlerin tanıtımı ve pazarlanması, Gümüşhane’nin diğer yörelerinde bulunan turizm potansiyeli olan yerleşmelerin ve diğer alternatif turizm türlerinin faaliyete geçirilmesi ile cazibesi daha da artacaktır.

İlimizin her yanına dağılmış durumda bulunan doğa, tarih, yayla, kış ve dağ sporları destinasyonları ile kültürel açıdan önemli yer ve yerleşmelerin tek olarak ele alınmasından çok bunların birbirleriyle entegrasyonu sayesinde daha cazip ve daha güçlü alternatif varış noktaları ile güzergâhlar oluşturulmaya devam edilmelidir. Güçlü bir turizm güzergahı ve bölgesel varış noktası oluşturulması ile bu bölgeler içinde zayıf kalan yerleşmelerin kültür, el sanatları, yeme içme tesisleri ve konaklama imkanları ile güçlenmeleri de sağlanmalıdır.

Sahip olduğu doğal kaynakların niteliği ve sunduğu çok çeşitli imkanlarla, Torul Baraj Gölü Harşit Havzasının turizm açısından ne kadar büyük bir potansiyel değer ifade ettiği ortadadır. Torul Baraj Gölü başlı başına bir kaynak değeridir. Ayrıca gölün çevresinde bulunan, Kürtün Baraj Gölü, Limni Gölü Tabiat Parkı ve Çağlayan Dibi Şelalesi Tabiat Parkı, Örümcek Ormanları Tabiat Parkı, Erikbeli Turizm Merkezi, Güvende Yaylası ve Kabaktepe Şehitliği, Karaca Mağarası, İkisu Mağarası, Torul Kalesi Cam Seyir Terası, Zigana Kış Sporları Kayak Merkezi, Zigana Köyü, Çakırgöl Kış Sporları kayak Merkezi, Çataltepe ,Yağmurdere Şehitlikleri,Zigana Yaylası, Kadırga Yaylası, Kazıkbeli Yaylası ile Doğu Karadeniz'i Orta Doğu, Kafkaslar ve İran'a bağlayan tarihi İpek Yolu'nun geçtiği güzergahta yapılmış olan Avrupa’nın en uzun tüneli Zigana Tüneli ile değerini arttırmaktadır. Bu alanlarda gerçekleştirilebilmesi mümkün olan kuş gözlemciliği, yamaç paraşütü, doğa yürüyüşü, dağ bisikleti, eğitim kampçılığı, dağcılık gibi doğa tabanlı turizm etkinlikleri ile yelken, kano, kürek gibi su sporları, sportif olta balıkçılığı, tarım turizmi imkanları ve inanç turizmi turları gibi unsurlar il turizmi açısından önemli bir eksikliği giderecektir. Özellikle akarsuların bulunduğu, ormanlık, kayalık alanlarda oluşturulacak macera oyunları parkurlarına, su faktörüne bağlı faaliyetlerinde eklenmesi ile daha eğlenceli hale getirilerek, heyecan düzeyi yüksek parkurlara dönüştürülebilir. Ayrıca doğa turizminin önemli bir ilgi alanı olan yürüyüş yolları (patikalar), popüler bir turizm etkinliğidir. Her tip turist için uygun bir aktivite olmakla birlikte Gümüşhane oldukça uygun bir coğrafyaya sahiptir. 

Günümüzde turistlerin kitle turizminden uzaklaşma eğiliminde oldukları ve bu nedenle tercihlerinin değiştiği görülmektedir. Modern yaşama sahip bireylerin şehir hayatının monotonluğundan, kirliliğinden ve stresinden sıkılması, doğaya özlem duymalarına neden olmaktadır. Bu nedenle hiç şüphesiz turizm pazarı, gittikçe daha yeşil bir pazar haline gelmektedir. Bunlara paralel olarak doğa turizm türlerine karşı ilgi her geçen gün daha da artmaktadır. Gümüşhane’nin sahip olduğu turizm potansiyeli göz önüne alındığında, farklı turizm türleri ile ilgilenen bireylerin beklentilerine cevap verebilecek bir potansiyele sahip olduğu görülmektedir. Günümüzde hala el değmemiş, nispeten bozulmamış ve kirletilmemiş birçok alana sahip olan şehir; dağlar, kanyonlar, şelaleler, mağaralar, yaylalar vb. doğal güzellikleri ile ön plana çıkmaktadır.

Gümüşhane’nin doğal ve kültürel kaynaklarının ekonomik değerlere dönüştürülebilmesi için   Sürdürülebilir Turizm Planı’nın hayata geçirilmesi hızlandırılmalı, önümüzdeki yıllarda hazırlanacak yeni planlar ya da revizyonlarda doğa turizmi diğer unsurları da planlara eklenmelidir. Temiz ve sakin doğasıyla, şehir hayatının stresinden uzaklaşarak nefes almak isteyenler için bir liman olma potansiyeline sahip şehrimizin doğal ve tarihi kültürel mirasını turizm vitrinine çıkarmak hedefi ilimizi ziyaret eden yerli ve yabancı turist sayısının artmasına, onlara farklı seçenekler sunulmasına önemli katkı sağlayacaktır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve siranhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.