Önce bir alıntı:
“MEKRUH SU
Bir gazete haberi okumuştum.
Bir teyze iki eline su dolu iki ibrik almış güçlükle taşımaktadır. Yanında bir araba durur teyzeyi arabaya davet ederler. Teyze memnun olur, dualar eder. Araba teyzeyi evine kadar götürür, inince teyze arabadakilerin kim olduklarını sorar.
Bir araba dolusu siyasetçidir bu kişiler, partilerinin adlarını söylerler. Teyze ise o partiyi hiç sevmemektedir. Suyu yere dökerek “Ben bu suyla abdest alacaktım, şimdi alamam, mekruh oldu” der.”
Bu satırları Prof. Dr. Üstün Dökmen’in 10 Ağustos 2025 tarihli Cumhuriyet Pazar gazetesinde okudum. Ve çok dikkatimi çekti. Onun için bu konudaki görüşlerimi siz değerli okuyucularımızla paylaşmak istedim.
Bugünün demokrat Avrupa’sında ne yazık ki İslam karşıtlığı neredeyse tavan yapıyor. Hollanda’da bunun başını PVV Partisi ile Wilders çekiyor. Wilders, binlerce insanın Gazze’de katledilmesine karşın İsrail’i destekliyor. Ama İslam için söylediklere ne yenilir ne de yutulur cinsinden.
İnsanın aklına hemen şu soru geliyor. Neden İslam karşıtlığı? Neden diğer dinler hedefe alınmıyor da sadece İslam düşmanlığı yapılıyor? Neden Siyonist İsrail’in soykırımına bir şey söylemiyorlar aksine onu savunuyorlar. Ama hem Filistinliler hem de İslam topun ağzında.
Wilders, ne yazık ki İslam’ı bir din olarak değil, bir ideoloji olarak görüyor. İktidara geldi mi camileri kapatacağını, Kuran’ı yasaklayacağını da söylüyor. Bunların hepsi çağ dışı saçma savurmalardır. Bunun kararını herhalde Wilders veremez. Bugün dünyada 2 milyar insan İslam’ı son hak din olarak görüp inanıyor.
Hollanda’da Müslümanlar da Anayasanın 6. Maddesinin güvencesi altındadır. Yani din ve vicdan özgürlüğü vardır.
Avrupa’daki aşırı sağcı göçmen ve İslam karşıtı partiler Gazze’deki soykırım hakkında tek bir kelime etmezler. Ama söz konusu İslam oldu mu hepsi birden İslam karşıtlığı yarışına girerler.
Wilders "Avrupalı Milliyetçiler Neden İsrail'i Desteklemeli" başlıklı makalesinde "İsrail'in yanındayız. Çünkü düşmanları kötü ve kötülük karşısında tarafsızlık kötüdür." ifadesini kullandı.
Wilders, İsrail'in saldırılarını tümüyle savunarak, Filistinlilerin uğradığı soykırıma, Filistin topraklarındaki işgale, yerleşim politikalarına, ablukaya ve insan hakları ihlallerine değinmiyor. (Selman Aksünger, 4 Ekim 2024, Ayrımcılık/hattı)
Tekrar başa dönersek Teyzemize söyleyecek bir çift sözümüz var. Teyze, sakın bu aşırı sağcı, İslam karşıtı partilerin arabalarına binme. Onlara oy da verme. 29 Ekim 2025 tarihinde Hollanda’da milletvekili seçimleri yapılacak. Teyzeciğim sandığa gidip oyunu demokrat partilere ver ki aşarı sağcı partiler hükümete gelmesinler.
Aynı şekilde Avrupa’nın diğer ülkelerinde yaşayan teyzeler, amcalar, ağabeyler de çok bilinçli davranıp oylarıyla İslamofobiye, aşırı sağa dur demeliler. Ve geleceğimiz için demokrat partileri desteklemeliyiz.
Avrupa’daki aşırı sağcı, ırkçı partilerin bazıları şunlardır: Hollanda Özgürlük Partisi (PVV), lideri Wilders. Almanya için Alternatif (AfD) partisi, Avusturya Özgürlük Partisi FPÖ. Fransa Ulusal Cephe Partisi (RN).
Bekir CEBECİ
(Eski Güney Hollanda Eyalet Milletvekili)
İstanbul, 19 Ağustos 2025
E-mail: info@bekircebeci.com